Ayrıcalığın Farkına Varıldığı An
9 kişiydik, Kuzey Amerikalı ve Avrupalı 18-19 yaşlarında bir grup beyaz genç. Ancak kliniğe adım atar atmaz, doktorlardan daha yetenekli olduğumuza dair gayriihtiyari bir varsayım oluştu. Neden bu muameleyi gördüğümü biliyordum: beyaz tenim ve Amerikan aksanım.
Story by Sidra Kennedy. Translated by by Tuğçe Atacı
United States, Northern America
Published on Sunday, 13. September 2020
Reading time: 2 minutes
This story is also available in
Listen to this story:
Düşünün: 18 yaşındasınız ve bitirdiğiniz en yüksek eğitim lise diplomanızdan ibaret. Biyolojiden o kadar nefret ediyordunuz ki lise boyunca aldığınız tek C notu biyolojiydi ve kimya dersini bırakıp yerine fizik dersini alarak nadiren tercih edilen bir yol izlediniz. Soğuk algınlığına yakalandığınızda kendi kendinize teşhis koyabilirsiniz, ancak daha ciddi bir şeyiniz varsa tamamen afallarsınız ve zihniniz allak bullak olur.
Bu durumda birine iğne yapabileceğinize inanır mısınız? Veya bir bebek doğurtabileceğinize? Tıp eğitiminiz olmadan kimsenin size bu kadar güvenebilmesi imkânsız görünüyor. Fakat ben bunu bizzat tecrübe ettim.
Lise mezunlarının dünyadaki kalkınma hakkında bilgi edinmeleri için organize edilen ara yıl programım aracılığıyla Gana’nın halk sağlığı sistemi üzerine araştırma yapıyordum. Programda 9 kişiydik, Kuzey Amerikalı ve Avrupalı 18-19 yaşlarında bir grup beyaz genç. Üçümüz Gana'nın Ashanti bölgesinde kırsal bir sağlık kliniğine yerleştirildik. Doktorlarla konuşmamız ve günlük aktiviteleri gözlemlememiz gerekiyordu. Ama kliniğe adım attığımızda, herkesin gördüğü tek şey beyaz olmamızdı. Hastalar onlarla ilgilenmemizi istiyor ve doktorlar da bu konuda ısrar ediyordu. Şoke ediciydi: tıbbi eğitimimiz veya deneyimimiz yoktu, ancak bize büyük sorumluluk verilmişti ve saygı görüyorduk. Sadece lise mezunları olarak bizim, yıllarca okuyup tıp eğitimini tamamlamış doktor ve hemşirelerden daha eğitimli ve yardım edebilecek kapasiteye sahip olduğumuza dair bu gayriihtiyari varsayım şaşırtıcıydı. Neden bu muameleyi gördüğümü biliyordum: beyaz tenim ve Amerikan aksanım. Fakat ten rengimin ve uyruğumun neden bu kadar saygı uyandırdığını anlamakta zorlandım.
Bir ebenin doğum yaptırmasına yardım ettikten sonra kendime kızmıştım. Vasıfsız olduğumu bildiğim bir şeyi yapma konusunda kendime nasıl izin verebildim? Beyaz bir batılı olarak, bu kadar önemli ve prestijli bir iş için yeterince eğitilmiş olduğuma dair böyle zararlı fikirlerin nasıl bir parçası olabildim? Ten renginden ötürü başkalarına göre ayrıcalık sahibi bazı insanların neden olduğu adaletsizliklerin farkında, açık fikirli bir liberal olarak benim kendi ayrıcalığımın tadını çıkarmaya sürüklendiğimi görmek şaşırtıcı ve hatta dürüst olmak gerekirse inciticiydi. Ebenin bilirkişi olduğunu direterek bakış açısını değiştirmeye çalışmak yerine, bunun bir parçası oldum ve bebeği doğurtmasına yardım ettim.
Sağlık kliniğinde çalıştığım süre boyunca çok çeşitli duygularla yüzleştim: şaşkınlık, benzersizlik, utanç. Bütün bunlar kafamı karıştırmıştı. Düşündüm ki, eğer buna bu kadar kapılırsam, dünyadaki ayrımcılıkla asla doğru bir şekilde mücadele edemeyeceğim. Ancak bu süreçte fark ettim ki, kazanılmamış ayrıcalığa sahip kişinin diğerlerinden “üstün” görünmesini sağlayarak, kazanılmamış ayrıcalığın ayrımcılığı nasıl beslediğini anlamaya başlamıştım. Ayrımcılığı ortadan kaldırmak iki aşamalı bir süreçtir: Birincisi, ayrımcılığın gerçekleştiği yerde ona son vermek. İkincisi ki bu birincisinden daha az fark ediliyor, sahip olduğum kazanılmamış ayrıcalığı kabul etmek ve ona karşı çıkmak, çünkü nihayetinde ayrımcılığın kendisine yol açan şey tam da budur.
How does this story make you feel?
Talk about this Story
Subscribe to our Monthly Newsletter
Other Stories in Türkçe
Topic: Liberation
> Chile
Division
A story by Yess
To live between Dictatorship and Democracy means to fight for a better future.
> United States
The Birth of Understanding One’s Privilege
A story by Sidra Kennedy
There were 9 of us, a group of white, North American and European 18- and 19-year-olds. But once we stepped into the clinic, there was an automatic assumption that we were more capable than the doctors. I knew why I was receiving this treatment: my white skin and American accent.
> Kenya
Just Do It – My Story as a Filmmaker in the Slums of Nairobi
A story by Elijah Kanye
I saw reporters did not get things about Mathare right. They misrepresent it. So I decided to become a filmmaker to correct this weakness and follow my passion.
Get involved
At Correspondents of the World, we want to contribute to a better understanding of one another in a world that seems to get smaller by the day - but somehow neglects to bring people closer together as well. We think that one of the most frequent reasons for misunderstanding and unnecessarily heated debates is that we don't really understand how each of us is affected differently by global issues.
Our aim is to change that with every personal story we share.
Community Worldwide
Correspondents of the World is not just this website, but also a great community of people from all over the world. While face-to-face meetings are difficult at the moment, our Facebook Community Group is THE place to be to meet other people invested in Correspondents of the World. We are currently running a series of online-tea talks to get to know each other better.